Internationalist Manifesto Against the War 07:38 Apr 15 27 comments War and Anarchists: Anti-Authoritarian Perspectives in Ukraine 19:25 Feb 22 12 comments We condemn the Turkish state attack and invasion of the Iraqi Kurdistan 07:12 Jun 26 6 comments A Dirty Military Incursion into Venezuela 23:20 May 11 10 comments US refusal to withdraw troops from Iraq is a breach of international law 22:27 Feb 08 2 comments more >> |
Recent articles by Devrimci Anarşist Faaliyet
Covid19 Değil Akp19 Yasakları: 14 Maddede Akp19 Krizi 1 comments Yaşasın 1 Mayıs! 0 comments Suriye’deki Savaş Büyüyor 0 comments Recent Articles about Yunanistan / Türkiye / Kıbrıs Emperyalizm / SavaşMovie Review: 'The Water Diviner' (2014) Jan 11 22 [Turquía] Entrevista a compas de la DAF hecha por miembros de la Fed. ... Jan 17 20 Interviewing a comrade from the DAF (Devrimci Anarşist Faaliyet |... Jan 14 20 Halklarla savaşan her devlet kaybedecektir!
yunanistan / türkiye / kıbrıs |
emperyalizm / savaş |
feature
Friday October 11, 2019 03:57 by Devrimci Anarşist Faaliyet - DAF
TC Devleti bir kısmını işgal ettiği coğrafyaya, yeni tezkere ile yeniden “kendi toprak bütünlüğünü korumak” bahanesiyle girmeye karar verdi. Devletin başındakiler barıştan bahsetmekten utanmadığı gibi, kendi çıkarları için başlattığı savaşın ismini koyarken de utanmadı. “Barış Pınarı” adı verilen savaş operasyonunda savaş uçakları, hedef gözetmeyen hava saldırıları başta olmak üzere, hemen devreye sokuldu. Bütün bunlar TC Devleti’ni sözde “kınayan” devletlerin ve kamuoyunun gözleri önünde gerçekleştirilmeye başlandı.
[English] [Français]
TC Devleti tankı, topu, savaş uçağı, savaş çığırtkanları ve düşmanlıkla doldurulmuş eski politikalarıyla yeni bir savaşın peşinde. Yaşadığımız topraklarda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı verilen değişikliklerden sonra neredeyse hiç çalıştırılmayan Meclis, bu kez savaş gündemiyle hemen toplandı. Mecliste eller savaş için kalktı. Erdoğan’ın “80 milyon insanı felakete sürüklediğini” her fırsatta dile getirenler, bu kez savaşa destek noktasında tereddüt etmedi. Suriye coğrafyasında birçok devletin zamanla kendisine bir yer edindiği savaşın başlamasının üzerinden 10 yıl bile geçmemişken; TC Devleti de birçok devletin yaptığı gibi, savaşın başlaması ve yaygınlaşmasında hiç rolü yokmuş gibi davranmaya devam ediyor. TC Devleti bir kısmını işgal ettiği coğrafyaya, yeni tezkere ile yeniden “kendi toprak bütünlüğünü korumak” bahanesiyle girmeye karar verdi. Devletin başındakiler barıştan bahsetmekten utanmadığı gibi, kendi çıkarları için başlattığı savaşın ismini koyarken de utanmadı. “Barış Pınarı” adı verilen savaş operasyonunda savaş uçakları, hedef gözetmeyen hava saldırıları başta olmak üzere, hemen devreye sokuldu. Bütün bunlar TC Devleti’ni sözde “kınayan” devletlerin ve kamuoyunun gözleri önünde gerçekleştirilmeye başlandı. ABD, kendi askerlerini çekerken sonu gelmeyen savaşların bu kez “kendileri için bittiğini” ilan ediyor. Ve Avrupa’nın geri dönüşlerini kabul etmediği IŞİD’lileri TC’nin kabul etmesi gerektiğini de ekliyor. Yaşadığımız topraklarda yoldaşlarımız, kardeşlerimiz, arkadaşlarımız katledilerken seyreden ve bu katliamların önünü açarak katledilmelerinde işbirliği içinde olan devlet, şimdi de IŞİD’lilerin gardiyanlığını üsteleniyor. Bu topraklarda yaşanmış en büyük katliamlardan birinde, barış için toplanan 100’den fazla insanımızın katledildiği 10 Ekim Katliamı’nın yıldönümünden bir gün önce başlatılan bu savaş yeni katliamların habercisi. Devletin kontrolündeki medya da bu savaş politikasına çanak tutuyor. Çok değil daha birkaç ay önce göçmen karşıtı söylemlerinde Suriyelilerin “yaşadığımız topraklarda ne işi olduğunu” soran medya, TC Devleti askerinin Suriyelilerin yaşadığı topraklarda ne aradığını sormuyor. Görevi “gerçekleri halka aktarmak olduğu” iddia edilen medya, savaş çığırtkanlığı yapmaya devam ediyor, yaşanan katliamları görmezden geliyor. TC Devleti’nin savaş politikasını meşrulaştırmaktan başka bir “haber” yapamayan medya, hamaset söylemleriyle yalanlarına devam ediyor. İktidarların kendi çıkarları için çıkarttıkları bütün savaşlar, katliamdır. Milliyetçi ve militarist politikalarla yükseltilen her savaş, katliamdır. Ezilen halkları hedef alan her mermi, her bomba, özgürlüğü hedef almıştır. Özgürlüğü hedef alan her savaş, kaybedilmeye mahkûmdur. Ne bu savaşı kazanabilir ne de yaşattıracakları katliamları meşrulaştırabilirler.
Halklarla savaşan her devlet kaybedecektir! |
Front pageSupport Sudanese anarchists in exile Joint Statement of European Anarchist Organizations International anarchist call for solidarity: Earthquake in Turkey, Syria and Kurdistan Elements of Anarchist Theory and Strategy 19 de Julio: Cuando el pueblo se levanta, escribe la historia International anarchist solidarity against Turkish state repression Declaración Anarquista Internacional por el Primero de Mayo, 2022 Le vieux monde opprime les femmes et les minorités de genre. Leur force le détruira ! Against Militarism and War: For self-organised struggle and social revolution Declaração anarquista internacional sobre a pandemia da Covid-19 Anarchist Theory and History in Global Perspective Capitalism, Anti-Capitalism and Popular Organisation [Booklet] Reflexiones sobre la situación de Afganistán South Africa: Historic rupture or warring brothers again? Death or Renewal: Is the Climate Crisis the Final Crisis? Gleichheit und Freiheit stehen nicht zur Debatte! Contre la guerre au Kurdistan irakien, contre la traîtrise du PDK Meurtre de Clément Méric : l’enjeu politique du procès en appel |